İslamiyet kadınlara en güzel, güçlü ve sağlam kişiliği kazandırır. Bir kadını üstün yapan, ahlakını güzelleştiren, tavırlarını, duruşunu etkin kılan Rabbimiz'e duyduğu korku ve takvasıdır. İnsanı insan yapan en önemli özelliği imanıdır ve vicdanına uyan, samimi bir kadın en güzel örnektir. Müslüman kadın Allah'ın beğendiği tavrı gösterir, tüm hayatını Kuran ahlakını ölçü alarak düzenler. Kimi zaman toplum içerisinde zorluklarla, imtihanlarla karşı karşıya kalsa da, Yüce Allah' ın hoşnut olacağı ahlakından hiçbir zaman ödün vermez. Kararlı, kadere teslimiyetli, dirayetli, güçlü ve tevekküllü olur. Karşılaştığı zorluklarda vakarını, onurunu koruyan bir kişiliği olur.
Müslüman bir kadın herşeyden önce Allah'a teslim olmuştur. O'na dayanır, O'na güvenir, Allah'ı dost edinir. Başına gelen her olayda O'ndan yardım ister, kendisini koruyacak, kollayacak tek gücün Yüce Rabbimiz olduğunun bilincindedir. Bu yüzden kimseden bir beklenti içerisinde değildir. Bir güçlükle karşılaştığında Allah'a olan güveni tamdır, her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu, Rabbimiz'in mutlaka yardım edeceğini bilir.
Müslüman bir kadının ölçüsü toplumun geneli değil sadece vicdanıdır, rehberi Kuran'dır. Tüm yaşamını, ideallerini, ahlakını, tavırlarını, yaşam ona göre yönlendirir. Kuran' ın tüm insanlar için bir yol gösterici olduğunun bilir. Allah'a gönülden bağlı, Rabbimiz'i aşkla seven bir kadının idealleri, istekleri büyüktür. Rabbimiz insanları boş bir amaçla yaratmamıştır ve onları sorumlu, yükümlü kıldığı konular vardır. Müslüman bir kadın, hayatımız boyunca nimetleriyle etrafımızı kuşatan, bizleri her an koruyup kollayan, nefes almamızdan, etrafımızda gördüğümüz herşeye kadar bize sayamayacağımız mucizeler sunan Rabbimiz'e karşı sorumlu olduğumuzun bilinciyle çaba gösterir, samimiyetle gayret eder. Müslüman bir kadın sadece kendini, çevresinde gördüğü insanları değil, dünyanın dört bir yanında açlıkla, hastalıklarla yaşayan kadınları, çocukları, yaşlıları, zayıf bırakılmış insanları düşünecek, onlar için mücadele verebilecek kadar geniş bir bakış açısına, inceliğe sahiptir. Çoğu insanın dert ettikleri, gün içerisinde konu edinip tasalandıkları, endişe duydukları basit ve sıradan konuların aslında ne derece yersiz ve önemsiz olduğunun farkındadır.
Çoğu insan dünya hayatında gösterdiği tavırlardan, yaptığı davranışlardan dolayı Ahirette sorumlu tutulacağının bilincinde ve şuurunda değildir. Bu yüzden de nefsiyle hareket eder, nefsinin doğrultusunda gider. Kimi zamanda onu ilah edinir. Tek düşündüğü nefsinin isteklerini yerine getirmek, onu mutlu etmektir. Müslüman bir kadın yanlızca Allah'ın isteklerinin peşinde koşar, O'nu hoşnut edebilmeyi umar. Bu yüzden de bazı insanlar arasında genelde yaygın olan, kıskançlık, dedikodu, alay etme, entrikalar, küçük hesaplar peşinde koşma gibi kötü ahlak özelliklerinden uzaktır, Rabbimiz'e hesap vereceğini bilir. Müslüman bir kadın küçük hesaplara, olgun olmayan tavırlara, basit davranışlara girmez, küçük çıkarlara asla tenezzül etmez. Bazen insanlar kimi olaylar karşında akılcı ve samimi çözümlere gitmek yerine, ikiyüzlü, aldatıcı, sinsi, entrikalarla dolu çözüm yöntemlerine başvurarak hareket etse de Müslüman kadın asildir, tüm bu kötü ahlak özelliklerinin hiçbirisini benimsemeyecek kadar güçlü bir karakterdedir.
İnsanlar kimi zaman düşündükleri şeyleri, sözde espri adı altında bir çeşit alaya alarak, laf dokundurarak, sözde şirin ve iyi niyetli bir tavırla yaparlar. Kimi zamanda yüz ifadeleri ve el hareketleriyle bunu destekler aslında yaptıklarında kötülük olmadığını iddia ederler. Oysa vicdanlı, Müslüman bir kadın tüm bunların insanı asaletten uzaklaştıran, küçük düşüren tavırlar olduğunun farkındadır ve bu gibi tavırlara asla tenezzül etmez. Müslüman kadın dürüsttür, merttir, söyleyeceği sözü net ifade eder. Elbette bunu yaparken, sözün en güzelini seçer.
Cesaret genellikle toplumumuzda erkeklere has bir özellik gibi düşünülür. Herhangi zor bir durum karşısında sabırlı, olgun bir tavrın onlar tarafından gösterilmesi gerektiğine inanılır. Oysa Allah'a güvenen, her olayı Allah'ın bizleri sınamak için yarattığını bilen, Allah 'a tam bir teslimiyet ile teslim olmuş bir kadın güçlü, cesur ve yiğittir. Onun bu tavrı dünyaya dair hiçkimseden bir çıkarı, beklentisi olmamasından, herhangi bir kaygı duymamasından ileri gelir. Herşeyin bir hayır ve hikmete binaen yaratıldığını bilir, Yüce Allah'tan başka hiçkimse ve hiçbirşeyden çekinmez. Her durumda Allah'ın razı olacağı tavrı sergiler, Kuran ahlakına uygun davranır.
Müslüman kadın onurludur ve bunun yolunun Allah korkusundan, Allah sevgisinden, ahirete iman etmekten, basit davranışlara girmemekten, asil bir tavır göstermekten geçtiğinin bilincindedir. Küçük ve basit menfaatler elde etmek için yalanlara, türlü sahtekarlıklara, iki yüzlülüğe girmez. Kendisine yapılan cahilce, güzel olmayan tavırlara, davranışlara ise güzel ahlakla karşılık vererek onurlu, vakarlı, asil bir kişilik sergiler. Her ne olursa olsun Allah'a boyun eğen, tevazulu, teslimiyetli tavrının onun üstün kılacağını, Allah'ın beğendiği tavrı göstermenin onu yücelteceğini bilir.
İnsanları onurlu kılan Kuran ahlakına uygun, Rabbimiz'in bizlerden hoşnut olacağı, razı olacağı tavırları gösterebilmektir. Yüce Allah erkek ve kadın olmadan, Allah'ın beğendiği bir kul olabilme fırsatını bizlere sunmuştur. Samimi olan her insan O'nun beğendiği, razı olduğu davranışları gösterdiğinde, katında en güzel karşılığı bulacaktır. Yüce Allah bir ayette şöyle buyurmuştur ;
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve herşey) bozulmaya uğrardı. Hayır, Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.(Mü’minûn Sûresi -71)
Sibel Aydın